1.4.10

Bal

Hızımı alamadım sevgili okur ve balayıyla devam etmeye karar verdim yazılarıma. Çünkü büyük ihtimalle hiç gitmediğin ve de hiç duymadığın bir yere gittik biz balayımızda...

Balayında Taormina'daydık.
Bilmiyordun di mi orayı? Doğru yalan söyle..
Ben bilmiyordum böyle bir yerin varlığını. Ta ki annemin bir arkadaşı önerene kadar. Biz B ile bir türlü karar veremiyorduk nereye gideceğimze. Taormina önerisi gelince önce internete girdim ve nerede olduğunu buldum, Sicilya'nın doğusunda, deniz kenarında bir yerdeymiş. Sevdiceğimle fotograflara bakınca ben gitmek istedim, o da peki dedi. Canım, beni hiç kırmaz.


Biletlerimizi aldık. Yerimizi ayırttık. Baba serisini ve Sicilya ile ilgili bilimum filmi izledik. Gezi kitaplarında Taormina'yı anlatanı bulamadık, Sicilya'yı anlatanı aradık. Onu da bulamayınca İtalya'yı anlatanını aldık, sonra da geri kalanını gezeriz nasılsa dedik :)

Efendime söyliyeyim, valizleri hazırladık, evlendik, eğlendik ve sıra geldi balayınaaaaaaa. Oh en güzel kısmı...
Taormina bir dağın eteğine kurulmuş büyük bir tatil kasabası ya da küçük bir tatil şehri. En son 2002'de faaliyet gösteren Etna yanardağına 50, 50 değilse 80 km mesafede. Çok bakımlı bir yer. İnsanların temel geçim kaynağı turizm gibi görünüyor fakat bize geçinmeye ihtiyaçları yokmuş gibi geldi daha çok. Çünkü sabah 10 gibi açılan dükkanlar, kafeler ve restoranlar öğlen 12'de kapanıyor. Evet sevgili okur doğru okudun. Öğlen vakti restoranları kafeleri kapatıyorlar, çünkü 2 saatlik çalışma onları çok yormuş oluyor ve 4'e kadar dinlenmeleri gerekiyor. Turistimiz aç mı kalır diye düşünen yok. İşte böyle zor şartlar altında bir balayı yaptık. Ama neyse ki her gittiğimiz yerde eli darda olan bir restoran ya da kafe sahibi oluyordu da zaafiyet geçirip ölmedik sevgili okur. Bunun yanı sıra para harcamak da oldukça zordu. Çünkü ilk 3 gün (zaten 6 gün kaldık toplamda) dükkanların yaz sezonu olmadığı için kapalı olduğunda karar kılıp alışveriş yapma çabasına girmedik. Meğer sadece dinleniyorlarmış.

Taormina çok şirin bir yer. Daracık sokakları tertemiz. En fazla iki katlı binalarının mutlaka balkonları var ve balkonlardan sokaklara çiçekler sarkıyor. Eski şehre araç girişi sadece belli saatlerde yapılabiliyor. Dolayısıyla yollarda rahatça yürümek, vitrin bakmak ve açık dükkan bulunabilirse alış veriş yapmak mümkün. Şehir bir yamaca kurulu olduğundan denize arabayla ya da 15 dakika aralarla kalkan ve en fazla 36 kişi taşıyabilen teleferiklerle ulaşılıyor. Onun dışında çoğu otelin de zaten kendi havuzu var. Taormina'da dikkatimi çeken başka bir şey ise sanki yollar genişmiş gibi yol kenarlarına inci gibi dizilen arabalar. Bu arabalar yolu kapatmamak için yandaki binaya teğet park ediliyorlar ve aynalarını kapatıyorlar. Yoksa gerçekten mümkün değil yandan bir aracın daha geçebilmesi. Bazı mimarlarsa bu konuya pratik bir çözüm bulmuşlar: Binalara iki giriş yapıyorlar. Birisi normal giriş. Bu kapı binanın zemin katına açılıyor. Diğer giriş ise damdan :) Kot farkı dolayısıyla üst sokak binanın da üzerinde oluyor. Arabanızla gelince bu girişten geçip arabayı dama park ediyorsunuz ve eve iniyorsunuz! Böylece sokakta park yeri aramak gerekmiyor :) Yaratıcı bir çözüm, ama arabasını mutfağın ortasında bulan olmuş mudur bilmiyorum. Ulaşımla ilgili bir diğer şey de tüm adanın etrafının demiryoluyla çevrelenmiş olmasıydı. O kargacık burgacık arazide bunun başarılmış olması gerçekten mükemmel bir şey, takdir ettim :)

Genç nüfüs geçim kaygısı ile daha çok İtalya'ya gidiyormuş. O yüzden halk genellikle orta yaşın üstünde (yaşlı demek istemedim). O dik yokuşlara, uzun merdivenlere dizlerinin nasıl dayanığı ise bir muamma.

Biz oradayken bolca yedik, içtik, gezdik. Öncelikle piza yedik. Efendim, İtalyan pizasının farkı var, bunu buraya yazıyorum işte. Adamlar içine enginar koymuşlar pizanın ve enfes olmuş. Nasıl olmuş bilmiyorum... Pizanın yanında ve de her şeyin yanında şarap içtik. İçimi bu kadar rahat ağızda bu kadar hoş bir burukluk yaratan şarapları Sicilya'da içtim. Peynirlere ve çikolataya değinmeden geçemeyeceğim... Çeşit çeşit ve enfesti hepsi...
Gezilere gelinceee... İlk durağımız Castel Mola'ydı, şehrin en yüksek yerindeki kale. Güzel manzaralar, temiz hava, Etna'dan tüten dumanı izlemek için harika bir yer. Sessiz ve sakin. Castel Mola kadar yüksekte olmasa da yüksekte olan ve denize daha yakın bir başka turistik yer de Teatro Greco, Yunan döneminden kalan bir amfitiyato. Buranın restorasyonu tamamlanmış ve hala konserler için aktif olarak kullanılıyormuş.
Sonra Giardini var. O bir sahil kasabası. Taormina'ya otobüsle 10 dakika mesafede. Yürüyüş yapılacak uzun bir sahil yolu var. İsteyenler deniz kenarından da gidebilir. İnsanlar çoğunlukla bisiklet kullanıyor burada. Ama yine de sokakların darlığı ve sokaklarda pek insan görmeyişimiz göz önüne alınırsa çok fazla sayıda araba var. Taormina ve Giardini'nin en güzel tarafı trafik. Koşullar gerçekten çok zor. Fakat kimse kimseye kızmıyor. Herkes birbine yol veriyor. Korna çalan yok... Huzurlu sanki herkesler. Gerçi ben de 12'den 4'e kadar dinlensem ben de huzurlu olurum sanırım.
Catania ve Siracusa  ise Taormina'nın güneyindeki büyük şehirler. Catania'da Taormina'ya 1 saat uzaklıkta olan bir havaalanı var. Biz de bu havaalanını kullandık. Giardini'nin ve Taormina'nın sakin, hoşgörülü havasını boşuna buralarda aramayın. Buralar büyük şehirlerin kaosunun hakim olduğu yerler. 12'den 4'e kadar siesta da yok buralarda... Velhasıl sevgili okur, biz buraları pek de beğenmedik. Tavsiye etmiyoruz.

Dikkatimi çeken bir şey de İtalyanların mı Sicilyalıların mı desem bilemedim ama restorasyon anlayışları oldu. Benim bildiğim restorasyon asıl halini koruyarak sağlamlaştırmak falan gibi bir şeydir. Bu arkadaşlar direk betonarmeyle girmişler olaya. Kalelerin, amfitiyatronun pek bir antikliği, eskiliği kalmamış. Anladığım kadarıyla sadece temel plana sadık kalmışlar ki bana göre bu yeniden inşa etmek demek... Yorumu sana burakıyorum sevgili okur.

Ayrıyetten bu kadar gezdim, hiç görmediysem 40 kilise görmüşümdür ama 1 okula rastlamadım. Hastaneye de rastlamadım işin tuhafı. Gerçi kiliseler de hep boştu. Belki kiliselere rabet fazla olmayınca okul, hastane falan yapmaktan vazgeçmişlerdir dedim kendi kendime. Pek de bir anlam veremedim.

Tavsiyem gidip gör bir Taormina'yı sevgili okur. Kıştı diye biz Etna'ya çıkamadık. Sen yazın git onu da gör, püskürürse dikkat et yalnız.














Taormina Messina Kapısı















Kaldığımız odanın manzarası :)















Giardini sahili















Giardini















Taormina sokakları















Taormina'nın meydanı, son günümüzde burada bir çift evleniyordu!



















Taormina - Public Gardens















Teleferikle inilen sahil















Bu merdivenler bazı insanların evlerine gidiyor














Etna Yanardağı 


8 çizen daracık yollar


Castel Mola'da bir restoran


 
Siestası yeni biten bir kedicik


Siracusa


"Tarihi" Siracusa Kalesi - Betonarme


Amfitiyatro - Greco Teatre - Taormina


Greco Teatre'den Taormina manzarası


Greco Teatro'dan Taormina'nın kuzeydoğusu

5 yorum:

elegimsagma dedi ki...

aaah Evropaaa! pinom benim, kendi bal ayımı, ayı olarak kendimi ve ayı kocamı, keh keh hatırladım dicektim :) harika yermiş, portofino'yu anımsadım ben. yine gitmek istedim. sizin dugunde de yeniden evlenmek istediydim. herseyden canimi cektiriyorsun kuzucum, nasıl iş!

EmRe SeLeS dedi ki...

Pınarcıııııııııım,
Bu kadar mi sevimli bir yer olabilir ve bu kadar mi sevimli anlatilir. Nasil da gidesim goresim geldi oralari ama fotograflar da sahane biraz olsun gitmis gibi oldum. Enginarli pizzayi ve dama parkedilen arabalari cok merak ettim. Bir de teleferikle inilen plaji. Darisi basima.

luleli dedi ki...

Sevgili elegimsagma, o yuzden senden sonra evlendim. su andan itibaren de hiç bir düğüne, kınaya, bekarlığa vedaya katılmayacağım; balayı yazısı okumayacağım :) Böylece canım çekmez;)

EmRe SeLeS'ciğim,
Sen gitmeye karar ver, ayarlamalarda yardım ederim... hangi havayoluyla gidilir, hangi otelde kalınır, nasıl açık restoran bulunur hepsini kısa bir workshopla anlatırım ben sana :) Gidilesi bir yer gerçekten...

Adsız dedi ki...

tesadufen yazinizi okudum, cok guzel anlatmissiniz, ben de 2 hafta sonra gidecegim taormina'ya, henuz otele karar vermedik, kucuk kizim da olacak, deniz kiyisinda mi sehir de mi kalmak daha akillica sizce ?

luleli dedi ki...

Merhaba,
Ben şehirde kalın derim. Kışın bile akşamları restoranları cafeleri keyifli olmuştu. Yazın çok daha güzel olur. Havuzu olan bir otel seçip deniz kenarına teleferikle inebilirsiniz. Ayrıca küçük çocuğunuz varsa tren yerine araba da kiralanabilir böylece çevredeki plajları da gezersiniz. Ama park yeri bir sorun... biz otelimizden çok memnun kalmıştık. Hotel Ariston - booking.com 'dan bulmustuk. Gercekten gittigimizde o fiyat araligindaki en iyi otel oldugunu gorduk.. bu kadar reklam yeter sanirim :)

iyi tatiller dilerim..