16.3.09

Yalın Ayak Prenses ve Prens


... ve Külkedisi kaçarken, pabucu ayağından fırladı. Ertesi gün Prens, (gönlünün ısındığı kadına varacağına) ayağı bu pabuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. Ülkenin tüm kızları, Prens tarafından beğenilmek için, ayaklarını daha ufak hale getirme çabasına giriştiler.

İşte o gün bu gündür kadınlar, ayaklarını, erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara sıkıştırmaya çalışır, böyle yaparak erkeğin Prensesi olacaklarını düşler dururlar. Zaman geçtikçe topallamalarının, kendilerini depresif hissetmelerinin sebeplerini sürekli kendi eksikliklerinde arayarak... Ve "pabucun" ne denli geçerli olduğunu hiç sorgulamadan...

Erkekler ise ellerindeki "ayakkabıya" (veya düşlerindeki kalıba) "ayağını" (kendini) sıkıştıracak kadını arar; "ayağı" sıkışmış bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup; mutlu edebileceğini bile sorgulamadan...

Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce...

Leyla Navaro'nun "İki Boy Ufak Pabuç" adlı kitabından yukarıdaki alıntı.
Bu kitapta Leyla Navaro, duygusal ilişkileri hem erkeğin hem de kadının açısından bakarak çok güzel incelemiş gerçekten. İlişki sürecindeki ve ayrılık sonrası depresyonları, sebeplerini örnekleyerek anlatmış. Ve siz sormadan ben söyleyeyim, erkeklerin yarattığı kalıpların belli bir süre sonra en büyük takipçisinin, denetçisinin kadınlar olduğunu da üzerine basa basa belirtmiş... Türk kültürü gözönüne alınarak yazılmış bu kitabı evlenmeyi hiç düşünmeyen, düşünen ama daha zamanı var diyen, evlilik arifesinde olan, evli, boşanmış, uzun süreli bir ilişki yaşayan veya bir ilişkiye başlamakta zorlanan, daha da uzatabilirim bu listeyi ama kısaca, herkese tavsiye ediyorum. :)

resim linki : http://us.movies1.yimg.com/movies.yahoo.com/images/hv/photo/movie_pix/walt_disney/cinderella/cinderella14.jpg