Şimdi aradan 12-13 yıl geçti ve yeni öğreniyorum her şeyin zıttını nasıl içinde barındırdığını. Ve bu durumun bizim hayatta ne gibi riskler almamıza ya da almamamıza yol açtığını. Davranışlarımızı nasıl kontrol ettiğini.

Bunu fark etmeden önce, örneğin eve bir kedi almak istiyorsam, o kedinin gün gelip hastalanmasını ya da ölmesini de görebileceğimi düşünüp almazdım. Yani hep yanımda olmayacaksa hiç olmasın gibi bir şey.
Halbuki, insan kaybetmek için bir şeyleri riske attıkça kazanmaya da açık hale geliyormuş. Başarısızlığa en yakın olduğunda başarıya da yaklaşıyormuş. İflas etme olasılığıyla para kazanma olasılığı aynı yerde başlıyormuş. Hatta ilişkilerde bile taraflar karşısındakini kaybetmeyi göze alınca ilişki varoluyormuş.
Her zaman geçerli mi bilmem ama sanırım riske attıklarımız kadar varız.
5 yorum:
Zaten risk dedigimiz sey her iki durumun da varolma potansiyeli degil mi? Bir nevi esik :)
Bu arada esik kavramiyla ilgili master tez danismanimin bir yazisi var. Cok hosuma gitmisti. Bir ara paylasirim seninle.
Evet işte risk dediğimiz şey eşik! Kaybetmek değil di mi :) Bunu hatırlamalıyım!
vay vay vay, diyalektik eğitim çocukluktan başlamış. ne güzel yahu. ben lise ve universite yıllarının bütün entellektüel uğraşını diyalektiği kavramaya ayırdım desem yeridir.
risk alabilmek cesaret istiyor biraz. cesaret de zaten korkuyla yanyana duran birşey. sanki cesaret diyor ki yürü riskin üstüne üstüne. korku da diyor ki kendini kandırma risk analizini ihmal etme.
foto nerden pinarcim?
günün sözü: her iş yavaş başlar
haklısın gercekten.. Arkadas sanki ikisi...
Foto www.hayalevi.com'dan.
Cok guzel vakit gecirilebilen bir site.. bol bol da resim var :)
Tam bir motivasyon yazısı valla. Basıp panoya asmalık! Bunu sık sık okuycam sana da hatırlatıcam :)
Yorum Gönder